Kampüste antisemitizm endişeleri nedeniyle bazı Yahudi ebeveynler elit okulları yeniden düşünüyor
İsrail ve Hamas savaşı üçüncü ayına girerken üniversiteler ifade özgürlüğü, nefret söylemi ve siyasi tartışmalarla ilgili sorunları ele almak için çab alıyor, ancak kampüslerdeki antisemitizmle mücadelede algılanan eylemsizlikleri birçok Yahudi öğrenci, öğretim üyesi ve personelin kendilerini tehlikede hissetmesine neden oluyor.
Merav ve Atlanta'da lise son sınıf öğrencisi olan kızı Anna, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıdan bu yana üniversite listesini defalarca değiştirdi.
Güvenlik nedeniyle soyadlarını kullanmak istemeyen Yahudi aile, ülkenin en iyi okullarından bazılarını gözlerine kestirmişti. Ancak Pennsylvania Üniversitesi'ni, kampüsteki istikrarsız ve antisemitik olay ve faaliyetleri gerekçe göstererek listeden çıkardılar.
CNN'e konuşan Merav, "Yahudi öğrencilerin güvenliğine ilişkin kaygılar nedeniyle bir üniversite listesini yeniden düzenlemek zorunda kalacağımı düşünmemiştim," dedi. "Önceliklerimiz önemli ölçüde değişti. Bir Ivy'nin parlak cazibesi, mevcut çatışmaya verdikleri idari tepkiler nedeniyle köreldi."
Anna, "Üniversitedeki fikir çeşitliliği sizi zorlayacaktır," dedi. "Ancak her ne kadar esnekliğe hayran olsam da, güvende olmak için sürekli esnek olmak zorunda kalmamak isterim. Kampüste güvende olmak istiyorum."
CNN'e konuşan bir düzineden fazla Yahudi aile, ülke çapında kampüslerde devam eden gerilim ve kargaşa nedeniyle 7 Ekim'den bu yana üniversitelere başvururken önceliklerinin değiştiğini söyledi.
Öğrencilerin üst düzey üniversitelere başvurmalarına yardımcı olan bir danışmanlık şirketi olan Command Education'ın kurucusu ve CEO'su Christopher Rim, her gün "yeni güncellemeler, değişiklikler ve talepler aldıklarını" söyledi. "Tüm başvurularını tamamen yenileyen öğrencilerimiz oldu" dedi.
Rim, Yahudi müşterilerinin çoğunun, Yahudi öğrencilere yönelik tehdit iddiaları da dahil olmak üzere antisemitizm ve İslamofobi olaylarından sonra Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma altında olan Cornell ve Columbia gibi okulları listelerinden çıkardığını söylüyor.
Rim, bazı öğrencilerin UPenn, Harvard ve MIT'den de uzak durduğunu söylüyor, özellikle de geçen hafta başkanlarının Capitol Hill'de verdiği felaket ifadeden sonra.
UPenn'den Liz Magill, Harvard Üniversitesi'nden Claudine Gay ve MIT'den Sally Kornbluth, Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi önündeki bir oturumda ifade vermeye çağrıldı.
Magill ve meslektaşları, kampüs taciz ve zorbalık kurallarına açıkça aykırı olarak Yahudilerin soykırıma uğramasına yönelik çağrıları kınamadıkları için çok eleştirilen bir ifade verdiler.
Gay, kongredeki ifadesi nedeniyle yaygın bir kınamayla karşılaştıktan sonra okulun öğrenci gazetesine verdiği bir röportajda özür diledi. Gay geçtiğimiz Perşembe günü The Harvard Crimson 'a verdiği demeçte "Özür dilerim" dedi. "Kelimeler önemlidir."
Rim, birçok durumda ailelerin bu okulları Yahudi öğrenciler için daha güvenli gördükleri Emory, Vanderbilt ve St. Louis'deki Washington Üniversitesi gibi okullarla değiştirdiklerini söylüyor.
Rim, "Örneğin Columbia'ya girebileceklerini düşündüğüm öğrencilerin artık oraya başvurmama kararı aldıklarını gördüm," diyor.
Harrison, New York'ta yaşayan Yahudi bir anne olan Jennifer Schultz, en büyük oğlunun 2021'de Cornell'den mezun olmasını izledi, tıpkı babası gibi. Ancak Ekim ayında bir dizi Yahudi'yi öldürme ya da yaralama tehdidinin Cornell'li bir gencin federal suçlamalarla karşı karşıya kalmasıyla sonuçlanmasından bu yana okuldan soğumuş.
Schultz, "Kampüste yaşananlardan ve Yahudi öğrencilere yönelik ölüm tehditlerinden sonra kendimi güvende hissetmiyorum," dedi.
Cornell Üniversitesi Başkanı Martha E. Pollack yaptığı açıklamada okulun "antisemitizme müsamaha göstermeyeceğini" söyledi.
Pollack, "Başkan olarak görev yaptığım süre boyunca, hem kampüsümüzde hem de kampüs dışında bağnazlığı ve nefreti defalarca kınadım," dedi. "Antisemitizmin öldürücülüğü ve yıkıcılığı gerçektir ve Yahudi öğrencilerimizi, öğretim üyelerimizi ve personelimizi olduğu kadar tüm Cornell toplumunu da derinden etkilemektedir. Bu olay, bizi bölen ve nefrete sürükleyen güçlerle mücadele etme ihtiyacının altını çizmektedir. Cornell'de bizi tanımlayan şey bu olamaz."
Schultz, lise birinci sınıfta okuyan en küçük oğlunun, kampüste yaşanan ve antisemit olduğunu düşündüğü olaylar nedeniyle Cornell'e ya da diğer bazı üst düzey okullara başvurmayacağını söylüyor.
"Umarım bir yıl içinde çok şey değişir" dedi. "Çünkü bu yerlerin hepsiyle bağlantılarımız var. Onlar bizim ailemizden. Kendimizi çok rahat hissettiğimiz yerler. Ve Yahudi çocuklarımızın güvende olmadığı yerler olmaları yıkıcı bir durum."
Bazı seçkin üniversiteler geçtiğimiz haftalarda bu endişelere yanıt verdi ve kampüslerinde antisemitizmle mücadele etme sözü verdi.
Ekim ayında Gay, Harvard'da bir Antisemitizm Danışma Grubu kurulduğunu duyurdu. Harvard İlahiyat Fakültesi'nden bir misafir akademisyen, geçen hafta Capitol Hill'de Gay'in verdiği ifadenin ardından gruptan istifa etti ve yaptığı açıklamada "Hem kampüste yaşanan olaylar hem de acı verici bir şekilde yetersiz kalan ifade, umduğum türden bir fark yaratamayacağım fikrini pekiştirdi" dedi.
Kasım ayında Columbia Üniversitesi bir Üniversite Antisemitizm Görev Gücü oluşturdu.
Columbia yetkilileri görev gücünü duyuran bir açıklamada "Bu tür eylemlere müsamaha göstermeyeceğiz ve antisemitik tehditler, görüntüler ve diğer ihlallere karşı bildirildikçe güçlü bir şekilde hareket ediyoruz ve kampüslerimizi korumak için ek kaynaklar sağlamaya devam edeceğiz" dedi.
Magill Cumartesi günü, Kongre'ye verdiği ifadenin ardından artan baskılar karşısında UPenn başkanlığından istifa etti. Geçici Başkan J. Larry Jameson Salı günü yaptığı açıklamada, son birkaç haftayı Ivy League okulu için "son derece acı verici bir bölüm" olarak nitelendirdi ve "Penn'deki her insan kendini güvende hissetmeli ve nefretin burada yuvası olmadığını bilmelidir" dedi.
Bu endişeler aileler arasında büyük bir tartışma konusu. Bir Facebook grubu - Üniversite Antisemitizmine Karşı Anneler - Ekim ayında kurulduğundan bu yana 50.000'den fazla üye topladı.
Grubun kurucusu Elizabeth Rand, New York'ta lise son sınıf öğrencisi olan oğlu Zachary ile farklı bir yaklaşım benimsiyor.
"Yahudiler olarak uzak durmamız gerektiğini düşünmüyorum. Saklanmamız gerektiğini de düşünmüyorum," diyor Rand. "Bence bununla mücadele etmeliyiz."
Rand, Zachary'nin şu anda tartışmalarla karşı karşıya olan bazı üniversitelere başvurmasına izin vermeye karar verdi ve bunu yapması için onu "teşvik etmediğini", ancak "onun yanında durduğunu" ekledi.
Zachary kararını CNN'e açıkladı:
"Birçok öğrencinin neden bu üniversitelere gitmek istemediğini tamamen anlıyor ve saygı duyuyorum" dedi. "Ancak Yahudiler olarak bu söylemin bizi kendi yolumuzu çizmekten ve gitmek istediğimiz yere gitmekten alıkoymasına izin vermememiz gerektiğini düşünüyorum çünkü bu bir nevi muhalefete teslim olmaktır ve onların istediği de budur."
Bu habere CNN'den Ross Levitt, Gregory Wallace, Eva Rothenberg ve Nicki Brown katkıda bulunmuştur.
Ayrıca okuyun:
- Saarland ekonomik çöküşle mi karşı karşıya?
- İklim rekorları yılı: aşırılıklar yeni normal
- Dr Gras Stoner Üniversitesi'ni kurdu
- 3 milyar dolarlık Saar Fonu anayasaya aykırı
Kaynak: edition.cnn.com