Baerbock: Orta Doğu'daki yangını önleyin
Dışişleri Bakanı Baerbock bir yandan İsrail'in kendini savunma hakkını savunuyor. Diğer yandan Filistinlilerin de gelecek için bir perspektife ihtiyacı olduğunu söylüyor Yeşiller Partisi konferansında. Konuk konuşmacılar Almanya'daki antisemitizmi de ele alacak.
Yeşiller, Karlsruhe'deki ulusal parti konferansında İsrail ile dayanışma içinde olduklarını açıkça ilan etti ve "Hamas terörünü en sert şekilde kınadı". Perşembe akşamı geç saatlerde oybirliğiyle kabul edilen acil bir önergede sadece İsraillilerin çektiği acılara değil Filistinli sivil halkın çektiği acılara da atıfta bulunuldu. Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, "başkalarının acılarının artık tanınmaması halinde" yeni ayrılıklar yaşanabileceği konusunda acilen uyarıda bulundu. "Bizim görevimiz tam da bunu, yani bölgesel bir yangını ve bu uluslararası uçurumları önlemektir."
Baerbock, son haftalarda her iki tarafta da tanıştığı insanların kaderlerini örnek gösterdi. "Her ikisi de bir gerçek" diye vurguladı. "İsrail'in İslamcı Hamas'a karşı meşru müdafaa hakkını savunan Baerbock, "Bu terörle mücadele edilmezse İsrail asla güven içinde yaşayamayacaktır. Ancak, "Filistinlilerin de geleceğe yönelik umutları yoksa" İsrail için de güvenlik olmayacaktır.
Dışişleri Bakanı, 7 Ekim'de Hamas tarafından gerçekleştirilen acımasız saldırının ardından öldürülen ve kaçırılan insanların korkunç görüntülerini hatırlattı. Bu aynı zamanda İsrail ile Arap komşuları arasındaki ilişkilerin normalleşmesine de yönelikti. Ancak şu da geçerlidir: "Bugünlerde iki gözüyle bakan herkes Gazze'deki Şifa hastanesinden gelen korkunç görüntüleri görmüştür" diye devam etti Baerbock. Ancak bu görüntüler arasında hastane yakınlarında keşfedilen Hamas tünelleri ve canlı kalkan olarak kullanılan hastalar da vardı.
Radikal yerleşimciler de eleştirdi
Dışişleri Bakanı, İsrail ve Filistin için iki devletli bir çözüm bugün "çok uzak" görünse bile "yarın hakkında konuşmanın" önemli olduğu uyarısında bulundu. Bakan ayrıca Batı Şeria'da "Filistinlileri kovan ve hatta öldüren" İsrailli yerleşimcileri de eleştirdi.
Konuk konuşmacı Almanya'daki Yahudi Öğrenci Birliği Başkanı Hanna Veiler, Almanya'daki antisemitizm deneyimlerine değindi. Veiler, artık Davut Yıldızı ya da diğer tanıtıcı sembolleri açıkça takmaya cesaret edemeyen ya da üniversiteye gitmekten korkan Yahudilere atıfta bulundu.
Yeşiller Partisi konferansının karar metninde "Yahudiler ve İsrailliler Almanya'da özgürce ve güven içinde yaşayabilmelidir" ifadesi yer alıyor. Yahudilere yönelik bir saldırı "her zaman aynı zamanda özgür ve demokratik temel düzenimize yönelik bir saldırıdır". Metinde bu durumun "Hamas terörizminin yüceltildiği ve kutlandığı mitingler" için de geçerli olduğu vurgulanıyor.
Ateşkes ve esir değişimi
Bir diğer konuk konuşmacı olan Müslüman siyaset bilimci Saba Nur-Cheema, 7 Ekim'den sonra saldırıya uğrayan İsraillilerle dayanışma gösterilmemesinden ve hatta Hamas'la dayanışma ifadeleri kullanılmamasından duyduğu şoku dile getirdi. "Büyük bir sorunumuz var, antisemitizm Müslüman toplumun büyük bir bölümünde yaygın" diyen Nur-Cheema, düşman imgelerinin yeterince incelenmediğini de sözlerine ekledi. Ayrıca Almanya'daki Müslüman karşıtı duyguları da eleştirdi.
7 Ekim'de, ABD ve AB tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas'ın yüzlerce savaşçısı İsrail'e saldırdı ve çoğunlukla sivillere yönelik vahşet gerçekleştirdi. İsrail rakamlarına göre İsrail'de yaklaşık 1.200 kişi öldürüldü ve Gazze Şeridi'nde yaklaşık 240 kişi rehin alındı.
Buna karşılık İsrail, Gazze Şeridi'ndeki hedeflere büyük saldırılar düzenledi. İslamcı Hamas tarafından kontrol edilen yetkililere göre o tarihten bu yana 14,000'den fazla insan öldürüldü. Dört günlük ateşkesin Cuma sabahı başlaması bekleniyor. Öğleden sonra, İsrail'de hapiste bulunan Filistinli mahkumlar karşılığında ilk rehine grubu serbest bırakılacak.
Kaynak: www.ntv.de