AB liderleri zirve toplantısında Pekin'i Tayvan ve Ukrayna savaşı konusunda uyardı
Michel, AB liderleri ile Çin Devlet Başkanı arasında dört yılı aşkın bir süredir yapılan ilk kişisel görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, AB'nin Tayvan çevresinde artan gerilimden ve Çin'in Güney Çin Denizi'nde diğer devletlerle ihtilaflı bölgelerde artan askeri varlığından "endişe duyduğunu" söyledi. Pekin'in "bu bölgede yaşanacak bir tırmanmanın ciddi sonuçlarının tamamen farkında olduğundan" emin olduğunu söyledi.
Sayın Michel ayrıca AB'nin, Çin'in Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşını sona erdirmesi için Rusya üzerindeki baskıyı arttıracağı yönündeki umudunu da dile getirdi. AB, Pekin 'in bu konuda "daha güçlü" bir duruş sergilemesini istiyor. Komisyon Başkanı von der Leyen Brüksel'in Çin'in Ukrayna'daki savaşa ilişkin tutumunun AB ile ilişkilerini de belirleyeceğini açıkça ifade ettiğini söyledi.
Ancak Pekin'deki Dışişleri Bakanlığı toplantı sonrasında Çin 'in Moskova'ya yönelik yaklaşımını değiştirme niyetinde olmadığını açıkça ifade etti. Bakanlığın Avrupa departmanı başkanı Wang Lutong gazetecilere yaptığı açıklamada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "kendi ulusal çıkarları ve güvenliği temelinde" karar verdiğini söyledi.
Toplantının ardından AB ve Çin temsilcileri karşılıklı ticari ilişkiler hakkında da farklı konuşmalar yaptılar. Von der Leyen "Başkan Xi ile aramızdaki ticaretin dengeli olması gerektiği konusunda mutabık kaldığımız için mutluyum" dedi. Çinli diplomat Wang ise kendi görüşüne göre Avrupa'nın Çin ile olan ticaret açığından Pekin'in "sorumlu tutulamayacağını" belirtti.
AB ve Çin arasındaki genel ilişkiye ilişkin olarak Konsey Başkanı Michel, bunun "karmaşık" olduğunu ve "samimi ve açık tartışmalar" gerektirdiğini söyledi. Pekin'deki zirvede de bu tür tartışmalar yapılmıştı. Her iki tarafın da "istikrarlı ve yapıcı bir ilişkiden" çıkarı vardır.
Toplantının başında von der Leyen "Bazen çıkarlarımız çakışıyor" dedi. Leyen, AB ve Çin arasında iklim politikası ve yapay zeka alanındaki işbirliğine atıfta bulundu. Xi, Çin ve AB'nin "küresel zorluklara birlikte yanıt vermesi" gerektiğini söylemişti.
Toplantı, İtalya'nın Çarşamba günü açıklanan Çin'in Yeni İpek Yolu yatırım programından çekilmesiyle gölgelendi. AB'nin üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya, Xi tarafından başlatılan projeye katılan tek G7 ülkesiydi. 2013 yılından bu yana devam eden proje kapsamında başta Asya, Afrika ve Avrupa'da olmak üzere limanlar, demiryolu hatları, havaalanları ve sanayi parkları inşa ediliyor. Bu projelerle Çin'in diğer ülkelerin pazarlarına daha iyi erişim sağlaması amaçlanıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin Perşembe günü Yeni İpek Yolu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ülkesinin projedeki "işbirliğinin karalanmasına ve baltalanmasına kararlılıkla karşı çıktığını" söyledi ve ayrı kamplar arasındaki "çatışma ve bölünmeyi" kınadı. Özellikle Batı'da Pekin sık sık Yeni İpek Yolu ile yoksul ülkeleri kasıtlı olarak bağımlılığa sürüklemekle eleştiriliyor. Birçok katılımcı ülke bazı durumlarda büyük borçlar altına girmiştir.
Ayrıca okuyun:
- Bu durum Aralık ayında değişecek
- Nükleer füzyon - yutturmaca mı yoksa enerji sorunlarına çözüm mü?
- Alman aktivistler Dubai'de İsrail ve Gazze Şeridi'nde yaşanan acıları dile getirdi
- Bütçe krizi vatandaşın gelirine ilişkin tartışmaları alevlendiriyor - Bas popülizme karşı uyarıyor
Kaynak: www.stern.de