Kadın düşmanlığı nereden geliyor?
Hakaretler, aşağılamalar, tehditler - bunlar özellikle sosyal medyada kadınlara yöneliktir. Paylaşım yapanlar çoğunlukla erkekler ama burada açığa çıkan kadın düşmanlığı nereden geliyor?
Marie-Agnes Strack-Zimmermann ya da Sawsan Chebli gibi kadın siyasetçiler için bu, günlük yaşamlarının bir parçası. Hakarete uğruyor, tehdit ediliyor ve aşağılanıyorlar. Filtresiz nefret özellikle kadın olmalarına yöneliktir. Stern TV'nin güncel #WHY özel programında Sophia Maier konuyu ele alıyor: "'Seni öldüreceğim, kaltak!' - Kadın düşmanlığı nereden geliyor?" RTL programı bugün saat 10.35'te yayınlıyor.
Strack-Zimmermann ve Chebli de programda söz alıyor. Kadın politikacılar ne ölçüde kadın düşmanlığı yaşıyor? Tüm partilerden 42 kadın siyasetçi, Alman Federal Meclisi'ndeki tüm kadınlara yöneltilen soruya yanıt verdi. Sadece AfD yanıt vermemiştir.
Katılımcıların yüzde 85'i Federal Meclis'teki atmosferi kadın düşmanı olarak algılamakta ve bu durumdan hakaretleri sorumlu tutmaktadır. Birçoğu kendilerini dış görünüşlerine indirgenmiş hissediyor ve cinsiyetçi hakaretlere maruz kalıyor. Sırf kadın oldukları için yetkinlikleri reddediliyor. Hatta bir kadın siyasetçi, Federal Meclis'teki kadın düşmanı atmosfer nedeniyle geceleri koridorlarda korktuğunu yazıyor.
Hedefli aşağılama
Sivil toplum kuruluşu Internews tarafından yapılan bir araştırmada, araştırmacılar erkek siyasetçilere yönelik saldırıların genellikle uzmanlıklarını itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu ortaya koymuştur. Ancak kadın politikacılar söz konusu olduğunda, çevrimiçi taciz "görünüşlerine, cinselliklerine ve ahlaki karakterlerinin sorgulanmasına odaklanma eğilimindedir". Dahası, siyasetteki kadınlara yönelik nefret "genellikle cinsel şiddet tehditleri ve aşağılayıcı ya da cinselleştirilmiş görüntüler içermektedir".
Nefret söylemi ve kadın düşmanlığı özellikle internet ortamında yıkıcı olmaktadır. Kuzey Ren Vestfalya Medya Kurumu tarafından yaptırılan yakın tarihli bir Forsa anket inde, ankete katılan kadınların yüzde 75'i kendilerinin de internetteki nefret söylemi ya da nefret yorumlarından etkilendiklerini belirtmiştir. FDP'li siyasetçi Strack-Zimmermann 2017'den beri Federal Meclis üyesi ve 2021'den beri de Savunma Komisyonu Başkanı. Ölüm tehditleri alıyor. Birisi ona şöyle yazmış: "Umarım yakında biri seni vurur da senden kurtuluruz!!! Seni gülünç yaşlı fırkateyn!!!" Her bir tehdidi polise bildiriyor ve sonra da bu tehditleri savuşturmaya çalışıyor.
Yine de, açıkladığı gibi, bu saldırılar onu yarasız bırakmaz. Strack-Zimmermann artık toplum içinde farklı davrandığını fark ettiğini söylüyor. "Trenle çok seyahat ediyorum ve bir tren geldiğinde asla rayların kenarında durmuyorum. Arkamda her zaman bir kola makinesi ya da bir duvar oluyor, çünkü kendi kendime hep arkamda tuhaf biri olabileceğini düşünüyorum." Temelde halkın gözünden kaybolmuştu ve artık hiçbir yerde kayıtlı değildi. Bu onun artan tehditlere karşı kademeli tepkisiydi.
Genellikle sıradan bir tüketici
Tecavüz fantezileri ve ölüm tehditleri birçok forumda ve aynı zamanda sosyal medyada açıkça paylaşılmaktadır. Hedefler genellikle yüksek sesli, kararlı ve tanınmış kadınlardır. Gönderenler ise çoğunlukla erkek. Strack-Zimmermann, yazarlar arasında ortalama vatandaşlar ile kadın düşmanlarının aşağı yukarı birbirini dengelediğinden şüpheleniyor. "Elbette, muhtemelen tüyler ürpertici bir özel hayatı olan bazı tamamen çılgın ahmaklar var. Ama aynı zamanda, ki bu aslında çok daha korkutucu, sıradan insanlar gibi görünen insanlar da var."
Onun için nefret uzun zamandan beri günlük yaşamının bir parçası haline geldi. Tıpkı eski siyasetçi Chebli'de olduğu gibi: kamuoyu önünde yaptığı konuşmalar sırasında çok sayıda ölüm tehdidi alan Chebli'ye artık LKA eşlik etmek zorunda. Chebli Berlin'de güpegündüz fiziksel saldırıya uğradı. Bir adam onu itmiş ve Almanya'dan defolup gitmesini söylemişti. "İnternetteki nefretin gerçek hayata, gerçek hayatta şiddete dönüştüğü andı ve bu benim üzerimde çok güçlü bir etki yarattı çünkü bir daha olup olmayacağını asla bilemem, belki bir dahaki sefere daha farklı ve daha acımasız olur."
Bu değerlendirme, Hateaid derneği tarafından yapılan ve dijital medyanın insanları radikalleştirmek ve şiddete teşvik etmek için mükemmel bir yer olduğunu ortaya koyan bir çalışma tarafından da doğrulanmaktadır. Platformları nefret mesajları, yalan haberler ve komplo mitleriyle doldurmak artık geniş kitlelere ulaşan bir terör stratejisi. Bu da bireyleri herhangi bir özel kışkırtma olmaksızın terör eylemlerine motive etmeyi mümkün kılıyor. "Aşırılık yanlısı gruplar için bu, sorumluluğu üstlenmek zorunda kalmadan şiddetin uygulanmasını 'yalnız kurtlara' yaptırabilecekleri anlamına geliyor."
Yazar Tobias Ginsburg radikal anti-feministlerin dünyasına gizlice girmiş ve sağcı erkek örgütlerinden oluşan küresel çapta aktif bir ağla karşılaşmıştır. Şöyle diyor: "Kadın düşmanlığı tüm toplum için bir sorun. Her yerde var." "Bunlar toplumun uç noktalarındaki bazı ucubelermiş" gibi davranmamalıyız. Aksine, bu tür düşüncelere artık dişçide, komşuda ve ilkokul öğretmeninde rastlamak mümkün. "Fikirler neredeyse her yerde."
Chebli, sürekli nefret mesajlarının etkilerini şimdiden görüyor. SPD'li politikacı, "Giderek daha fazla sayıda kadın politikacı bana geliyor ve artık belirli konularda yorum yapmadıklarını söylüyorlar" diyor. "Kendilerini tutuyorlar. Cesaret edemiyorlar." Kendisinde de giderek daha fazla yorgunluk ve yılgınlık anları fark ediyor. "Ama öte yandan ben de bir savaşçıyım. Kendi kendime, bunca yolu birileri seni susturmayı başarsın ve artık orada olmasın diye gelmediğini düşünüyorum."
Kaynak: www.ntv.de
